DAP Yapı’nın Çekmeköy’de hayata geçireceği yeni projesi sağlıklı evler tanımına uygun olacak şekilde zemin+5 katlı bloklar halinde tasarlandı.





11 martta Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın (pandemi) ilan edilen Covid-19 koronavirüsün tüm sektörlerde olduğu gibi gayrimenkul beklentilerinde de önemli değişiklikler yarattığını belirten DAP Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Yılmaz, deprem güvenliğinin yanı sıra artık insanların sağlık kaygısına hitap eden projelerin müşteri beklentilerinde öne çıktığını ifade ederek “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın defalarca vurguladığı gibi yatay mimariye sahip projeler geliştirmemiz gerekiyor. Biz şirket olarak, bunun kararını 3-4 yıl önce zaten alıp arazilerimizi de buna göre geliştirmiştik. Bana göre yüksek katlı bina devri bu salgınla beraber kapandı.” diyerek bunun sadece Türkiye için değil, tüm dünya için geçerli olduğunu söyledi.





Depremin ardından inşaat sektörünün deprem kriterleri ile tanıştığını anımsatan Yılmaz, “Şimdi bu kriterlere bir yenisinin eklenmesi gerekiyor. Bu süreç hepimize bahçesiz, balkonsuz ya da terassız ev olamayacağını gösterdi. Bunun için de imar yönetmelikleri düzenlenirken evlerin balkon ve teraslı yapılması konusunda birtakım teşvikler verilerek düzenlenmesinde yarar var. Biz sağlık kriterleri konusunda ciddi bir çalışma yaptık. Hekimlerden oluşan bir ‘Sağlık Kurulu’ oluşturduk. Çekmeköy projemizi de bu kurulun önerileri etrafında şekillendirdik. Pandemi sonrası gayrimenkul anlayışının dünyadaki en önemli örneklerinden birini Çekmeköy’de göreceksiniz.” şeklinde sözlerine devam etti.





Proje ilgi çok büyük. Gelen ön talepler 58 bini aştı..





Çok sayıda kişinin Çekmeköy projesi hakkında bilgi almak için kendilerine ulaştıklarını dile getiren Yılmaz, şu ana kadar yapılan ön taleplerin sayısının 58 bini aştığına vurgu yaparak projede binaların yüksekliğini zemin+5 kat olarak kurguladıklarını, otoparkları evlerin altına aldıklarını, ortada yer alan bölümü orman olarak koruyup proje sakinlerinin kullanımına açmak istediklerini belirtti.





Salgınla birlikte hızlı bir geçiş yapılan ve yaygınlaşan evden çalışma konusuna da değinen Yılmaz; “Uzmanlar diyor ki, evde bir çalışma odanız olsun. Yoksa mutlaka bir çalışma alanı oluşturun. İşte bu yüzden çalışma odalarını unutmadık. Mesela bazı evlerimize yarım odalar şeklinde bölümler ekledik. Ayrıca projemizdeki bahçeli ev sayımızı artırdık. Toplam daire sayısının yüzde 20’sini villa bahçe konseptiyle tasarladık. Tüm dairelerimizi balkonlu yaparak, projedeki evlerin yüzde 20’sini de teraslı ev olarak kurguladık.” dedi.





“Salgın süreci hükümetimiz tarafından çok iyi yönetildi”





Türkiye’nin salgın sürecinden alnının akıyla çıktığını ve tüm dünyanın takdirini kazandığını söyleyen Ziya Yılmaz, bu sürecin çok iyi yönetildiğinin altını çizerek; “Bir Türk vatandaşı olarak şu bana büyük bir gurur veriyor; Dünya ülkeleri bu dönemde hem ekonomik hem de sağlık anlamında ciddi çaresizliklerle boğuşurken Türkiye bu anlamda dostun ve düşmanın gıptayla baktığı bir ülke oldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde faizlerde düşüşün sürdüğü, çarkların dönmeye devam ettiği, enflasyonun düşerken, ciddi büyüme rakamlarına imza atıldığı bir dönem yaşadık. Özellikle kamu bankaları iş dünyasına çok pozitif bir yaklaşım sergiledi. Bu sürecin sayın Bakanımız Berat Albayrak’ın koordinasyonunda çok iyi yönetildiğini düşünüyorum. Türkiye olarak yılın ikinci yarısında da bunun faydalarını göreceğiz.” şeklinde açıklamalarını tamamladı.