İstanbul Sabahattin Zaim
Üniversitesi'nin (İZÜ) düzenlediği 'faizsiz gayrimenkul finansmanı'
sempozyumunda konuşan Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, 2007
yılında çıkan konut finansmanı kanunu gereği bankalardaki konut kredisi stokunun
yaklaşık 185 milyar olduğunu söyledi.





İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Türkiye'de ilk defa düzenlenen Faizsiz Gayrimenkul Finansmanı Sempozyumu'na ev sahipliği yaptı. Akademisyenleri, bürokratları ve sektör temsilcilerini bir araya getiren sempozyumda, gayrimenkulün faizsiz oto finansmanı için alternatifleri sunmak ve sektör paydaşlarına bu anlamda çözümler geliştirmek böylece, gayrimenkul üreticilerini, ürünlerinin satışı için üçüncü tarafların kredi sunması bağımlılığından kurtarmak hedefleniyor.









Ayrıca sempozyumun küresel
çapta bir ilk olacak olan 1'inci Uluslararası Faizsiz Gayrimenkul Finansmanı ve
Yatırım Kongresi çalışmaları için bir zemin oluşturması bekleniyor.





SEKTÖRDEKİ EN ÖNEMLİ EKSİK
İNSAN SERMAYESİ





Türkiye'de İslam ekonomisi ve
faizsiz finansın gelişmesi için gayret içerisinde olduklarını söyleyerek
sempozyumun açılış konuşmasını yapan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi
(İZÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, "İslam ekonomisi ve finansla ilgili
Arapça, İngiliz, Türkçe olmak üzere 3 farklı dilde doktora programımız var.
Lisans düzeyinde de bu konulara ilişkin programlarımız mevcut. Sektördeki en
önemli eksik insan sermayesi yani yetişmiş insan,hem lisans hem de lisansüstü
düzeyde yetiştirmek için ayrıca sertifika programı yapıyoruz. Ülkemize, bölgeye
bu sektörde hizmet edecek beyin gücünü yetiştirmeye çalışıyoruz" diye
konuştu.





EMLAK KATILIM BANKASI SEKTÖR
İÇİN ÖNEMLİ BİR ADIM





Ağızdan giren lokmanın ve
cebe giren paranın helal olmasının kendilerinin önceliği olduğunu belirten
Prof. Dr. Bulut, "Bugün yeni kurulan emlak katılım bankamızda birlikte bu
sempozyumu düzenliyoruz. Bu yapı cumhuriyetin ilk yılların faizsiz finans sistemiyle
kurulmuş bir yapı. Türkiye'de en dinamik sektörlerden birisi inşaat sektörü ve
herkesin en temel ihtiyacı bir evdir. Faize bulaşmadan, helal kazançla ev
sahibi olmak vatandaşların idealidir. Emlak Katılım Bankamız bu anlam da gayrimenkul
sektöründe faizsiz finansın gelişmesine çok önemli katkıları olacak"
ifadelerini kullandı.





SEMPOZYUMUN AMACI





Sektörde birçok model
olduğunu söyleyen Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı İZÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Yusuf Dinç ise, "Zekiyiz ve çalışkanız bu modelleri faizsiz finans
sektörüne aktarmalıyız. Oradan da reel sektöre aktarılacak. Reel sektör kendi
finansman modellerini nasıl geliştirmeli? Üçüncü taraf krediden nasıl
kurtarılmalı tartışmasından hareket ederek sempozyumu düzenledik" dedi.





EMLAK KATILIM BANKASI KURULDU





Sektörde uzman kişileri
bünyelerine kattıklarını ve faaliyet izinlerini aldıklarını söyleyen Emlak
Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu de, "Türk bankacılık sisteminin
aktif büyüklüğü 3.8 trilyon. Bunun 209 milyar kadarı katılım bankaları. Yani yüzde
5 buçuk gibi bir payı var. 2015 ve 2016 yılında Ziraat ve Vakıf Katılım
Bankalarıyla beraber dünyada bir ilk oldu yüzde 100 kamu sermayeli katılım
bankaları oluşturuldu" diye konuştu.





FAİZLER YÜKSELDİ, KONUT
FİYATLARI YENİDEN OLUŞUYOR





Gayrimenkulün yıllık 2.7
trilyonluk alışverişi olan bir pazar olduğunu aktaran Aksu, "2007 yılında
çıkan 5582 sayılı konut finansmanı kanunu gereği bankalardaki konut kredisi
stoğu yaklaşık 185 milyar. Demek ki bunun dışında pazar kendine bir finansman
modeli bulmuş ve bu şekilde finanse ediliyor. Bizim bunu sisteme çekip
alıcının, satıcının ve finansörün buluşmasını sağlayacak metotlar bulmamız
lazım.  2008 yılında yaşanan krizle
birlikte faizsiz bir sistem geçtik. Yani kiracı kira vermeden konutta veya
ticari işletmede oturmayı ev sahibine kabul ettirmiş oldu. Bu dönemde şu anda
sona doğru geliniyor. Faizler yükseldi, konut ve hammadde fiyatları yeniden
oluşuyor" ifadelerini kullandı.





GAYRİMENKUL FİNANSMANI
SİSTEMİNİN ÜÇ ANA PRENSİBİ





Hızlı faiz artışıyla beraber
toplumun içinde bulunduğu ümitsizliğin anlamsız olduğunu Türkiye'nin gücüne
güvenilmesi gerektiğini vurgulayan Aksu şöyle devam etti:





"Türkiye'de deprem
gerçeği var buna göre hareket etmeliyiz ve finansman modeli geliştirmeliyiz.
Bunun sermaye piyasası ürünleriyle yapmalıyız. Projenin geliştirilmesi ve
nihayete ermesi 5 yılı buluyor. Ödeme periyodunu da 10 yıl düşünürsek, 15
yıllık bir sürece tekabül ediyor. Bu 15 yıllık süreçte her türlü piyasa
riskiyle karşılaşılabilir. Döviz fiyatları, faizler artabilir. Mevcut faizsiz
finansman metodunda katılım bankalarının sıkı şekilde riayet ettikleri üç tane
ana prensip var.  Bunlar, anlaşmadan önce
herkesin aynı koşulda olması, anlaşmadan sonra anlaşmanın kurallarının
değişmemesi ve spekülatif herhangi bir işleme girilmemesi. Gayrimenkul
finansmanı çerçevesinde üç tane prensibi oturtabilirsek sürdürülebilir,
toplumun barış içerisinde yaşadığı bir mekanizma oluşturabiliriz. Toplumsal
dayanışmayı içeren yapı tasarruf sistemleri var bunların modern halini hayata
geçirebiliriz. Ürünlerin iş planı yapılıyor, stratejilerimizi geliştirdik.
Paydaşlarla görüşüyoruz, yasal düzenleme gereklilikleri ortaya çıkarılıyor.