Gayrimenkul projeleri geliştirme, pazarlama ve satış yönetim hizmeti sunan Satış Çözümleri kurucusu Soner Keleş; son günlerde hızla düşme eğilimine giren konut kredisi faiz oranlarının gayrimenkul sektörüne yeni bir ivme kazandırabileceğini değerlendirdi..





Konut
kredisinde faizler düşmeye devam eder mi?





Soner
Keleş:

2018 yılının ikinci yarısında aylık %3’lere kadar yükselen
konut kredisi faiz oranları geçtiğimiz yıl ipotekli konut
satışlarının toplam satışlar içindeki payını %20’lere
geriletti. Yüksek faiz oranları, alımlar üzerinde baskı
yaratırken konut üretimindeki maliyetleri de arttırdı.





Tüketicilerin
ev sahibi olmalarını zorlaştıran yüksek kredi faizleri
geçtiğimiz haftadan itibaren hızlı bir düşüşe başladı. Kamu
bankaları ile birlikte özel bankalarında oranlarını aşağıya
doğru çektiği son günlerde bazı bankalarda konut kredisi
oranının aylık %1,49 seviyelerine geldiği görüldü. Uzun bir
aradan sonra konut kredisi faizlerindeki düşüşün daha da devam
edeceği bekleniyor.





Faizler
düştükçe, krediler ucuzladıkça ev almak daha da kolaylaşıyor.
Ancak kolaylaştıkça da talep artıyor ve yükselen inşaat
maliyetlerine rağmen düşen konut fiyatları tekrar yükselmeye
başlayabilir. Faizler biraz daha düşsün diye beklerken, bu kez
konut fiyatları yukarı gittiği için zararlı çıkma ihtimali
olabilir. Dolayısıyla ev almak isteyen burada karar vermeli;
fiyatlar henüz yükselmeden büyük indirimlerden yararlanarak vakit
kaybetmeden konut sahibi olmak mı ya da kredi faizlerinin biraz daha
inmesini bekleyerek düşük taksitler ile ev almak mı? Aslında her
iki durumda da satın alma bütçesini, ödeme planını ve toplam
maliyeti iyi belirleyerek harekete geçmekte fayda var.





Oturum
amacıyla konut almak için uygun zaman mı?





Faizlerin
aşağıya doğru inme evresine girdiği bu günlerde Hükümetin 31
Mart tarihine kadar geçerli olan KDV ve tapu harcı indirimi ile
birlikte son 2 yıldır artan inşaat maliyetlerinin gayrimenkul
fiyatlarına henüz yansımadığı bir döneme denk gelmesi,
özellikle oturmak için ev almayı planlayanlara fırsat
olabilir.  Ancak bekle-gör dönemi devam ederse bu sefer de
faizlerin düşmesi ile birlikte konut fiyatlarının tekrar artışa
geçmesi kaçınılmaz olacaktır.





Yatırımı
mevduata değerlendirmek mi yoksa ev sahibi olmak mı?





Bu
sorunun cevabı elbette ki beklentilerinizin ne olduğu ile
ilgilidir. Amacınız birikimlerinizden yatırım yapmak mı yoksa
uzun yıllardır hayalini kurduğunuz içinde oturabileceğiniz bir
konut sahibi olmak mı? Her ikisinde de içerisinde bulunduğumuz
fırsatlar döneminde gayrimenkul sahibi olmak daha karlı olabilir.





Günümüzde birikiminizi değerlendirebileceğiniz birbirinden farklı yatırım seçenekleri vardır. Bunlar arasında konut, dükkan, ofis, arsa gibi gayrimenkul yatırımları olabileceği gibi döviz, vadeli hesap, altın gibi menkul değerler üzerine de olabilir. Bu yılın ikinci yarısından sonra vadeli mevduat faizlerinin yıllık %20-25’lere geldiği bir ortamda konut getirisi uzun bir aradan sonra ilk kez faiz gelirinin altında kaldı.





Genel
bir kanı olarak birikiminizi gayrimenkul almak yerine vadeli mevduat
hesabında tutmak daha avantajlı gibi görünmektedir. Yatırım
yapan birey; ekonomik durumu, giderleri, yaşam şekli gibi
faktörleri göz önünde bulundurarak uygun yatırıma yönelmelidir.
“Konut kirası mı faiz mi daha avantajlı?” kararsızlığı
yaşayan birikim sahibi, her iki yatırım tercihinin de avantajları
kadar riskleri de olduğunu göz önünde bulundurmalıdır. Ancak
son yıllarda gayrimenkul piyasalarında oluşan arz fazlası
nedeniyle konut fiyatlarında kaçırılmayacak cazip fırsatların
ortaya çıktığı göz ardı edilmemelidir.





Soner Keleş/ Satış Çözümleri-Kurucu