Ardımızda bıraktığımız 2018 senesine Türkiye gayrimenkul sektöründe en çok tartışılan konular üzerinden bakıyoruz.





Konut: Arzı ve talebi anlamak





Şubat ayında sektöre sunulan “Konutun geleceği, geleceğin
konutu” başlıklı araştırma, tüketicinin kararlarında güvenin etkisini ve
sektörde kurumsallaşma ihtiyacını vurguladı. Mayıs ayında kabul edilen İmar Barışı,
mimari projelerine aykırı inşa edilmiş milyonlarca yapının kayıt altına
alınmasına imkan yarattı. Yılın son aylarında ise gözler satış rakamlarına
çevrildi. Kasım ayında, gelir gider dengesi bozulmuş konut üreticilerine
Bakanlık düzeyinde destek planlandığı belirtildi. Yabancıya konut satışı ise
stok tartışmalarıyla beraber sektör gündeminde üst sıralardaydı.





Döviz: Riskler ve çözüm arayışı





Ağustos ayında Türk Lirası’nın yaşadığı ani değer kaybı ile
tatil dönüşü gayrimenkulde riski tartışmamız kaçınılmaz oldu. Türk Parasının
Kıymetini Koruma Hk. Karar’da değişiklik yapan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı,
Eylül’de yürürlüğe girdi. Düzenleme, gayrimenkul satış ve kira sözleşmelerinin
Türk Lirası üzerinden yapılmasını zorunlu kıldı.





Globaldeki varlığımız





Bu sene yabancı yatırımcı kadar yabancı yatırımcı olmayı da
konuştuk. Türkiye’de iş yapan uluslararası firmalar ülkeye bakış açılarını
anlatırken, Nisan ayında Türkiye’den aktörler sınırın ardındaki pazarları
tartıştılar. Yatırımcılar için öne çıkan pazarlardan biri de Londra oldu.





Teknoloji: Sektörü dönüştüren dinamikler





Teknolojinin sektörün üretim sürecine etkisi, bu yıl her
zamankinden daha görünürdü. Perakende sektöründe değişen tüketici
alışkanlıklarına göre şekillenen projelerin sayısı çoğaldı. Teknoloji ışığında
perakendede lokasyon seçiminin geldiği noktayı Mayıs ayındaki 23. Yuvarlak Masa
toplantısında konuştuk. Proptech ortamının da büyümesi göz önüne alındığında
proptech kavramının önümüzdeki dönemde daha çok duyacağımızı kestirmek zor
değil.





Ofiste bir sonraki adım





Mart ayında düzenlenen 21. Yuvarlak Masa etkinliğinde,
çalışma alanlarının değişen doğasını konuştuk. Paylaşımlı çalışma alanları ofis
kulelerine yayılırken, kurumsal firmaların da yeni ofislerinde hiyerarşik
düzenden sıyrılmayı tercih ettiğini tartıştık.





Binalar nasıl yaşar?





Bu sene hayata geçen yapıları yaşatmak da yeni projeler üretmek kadar konuşuldu. Gayrimenkul değerinin mülk ve tesis yönetimi ile ilişkisi, Mayıs ayında gerçekleşen FM Expo İstanbul’da tartışıldı. Gayrimenkul yönetimi, geçtiğimiz sene hem perakende alanında hem de konut projeleri açısından önemli bir gündem maddesiydi.





Trend: Sosyal faydayı gözetmek





Haziran’da yayınlanan Küresel Gayrimenkulde Şeffaflık Endeksi bu sene, bugün şeffaflığa olan talebin her zamankinden daha güçlü olduğunu vurguladı. İstanbul’un performansı tatmin edici olmasa da Aralık ayında Gayrimenkulde Gelişen Trendler 2019 üzerine konuşulacak çok şey vardı. Bu seneki rapor, “Etki yaratmak” başlığını taşıyordu. Yılın son etkinliğinde ise gayrimenkulün yaratabileceği sosyal etkiyi konuştuk.