AYSAD’ın Bakanlık yetkililerine sunduğu rapor, asansör sektörü ile ilgili güncel veriler ışığında, yerli ve milli firma kuruluşuna ilişkin sektörün görüş ve önerilerini içeriyor.





Dünyada monte edilen yeni asansörlerin yaklaşık %5’i büyüklüğünde bir iç pazara sahip Türk Asansör Sektörü’ne yönelik çarpıcı tespitlerin yer verildiği rapora göre, Türk Asansör endüstrisinin ciddi bir aksam ihracatı ve 30’dan fazla ülkede münferit taahhüt işleri yapan firmaları mevcut.





Dünya’da 2018 itibarıyla 15 milyon asansör hizmetteyken, bu asansörlerin %3’ü Türkiye’de yer alıyor. 3 bin civarında taahhüt firmasının faaliyet gösterdiği Türk Asansör Sektöründe, pazarın yüzde 95’ini, 20 kata kadar kısa ve orta uzunluktaki bina asansörleri oluştururken, geri kalan yüzde 5’lik dilimde ise yüksek bina asansörleri yer alıyor. Üretimin yüzde 70-75’ini yerli asansör firmalarının yaptığı sektörde, yurt dışı sermayeli firmaların üretim payı ise yüzde 25-30 civarında.





AYSAD Baskani Sefa Targıt
AYSAD Baskani Sefa Targıt




Küresel marka için 6 model ön görülüyor





Bakanlığa sundukları rapor hakkında açıklama yapan AYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Sefa TARGIT, Türk Asansör Sektörü’nün önemli boyutta ihracatının olduğunu, otuzu aşkın ülkede montajlar yapan firmaların bulunduğunu ve ülke ihtiyacını karşılayan bir yerli asansör imal ve montaj kabiliyetinin varlığına vurgu yaparak, küresel ölçekte yerli ve milli markalar çıkarmak için hem sektörü hem de yurt dışındaki global markaları detaylı incelediklerini, derlenen bilgiler ışığında yerli ve milli firma için 6 model önerisi hazırladıklarını söyledi.





Targıt; “Asansörde hurda teşviğinden, enerji verimliliği belgesine kadar bir dizi önlem şart”





Türkiye’de küresel ölçekte faaliyet gösterecek yerli ve milli asansör firmalarının oluşması için Kamuya önemli görevlerin düştüğünü söyleyen Targıt, “En başta mevcut piyasa koşullarında iyileştirilmeler yapılmalı, asansör sanayine yönelik özellikli destekler sağlanmalı ve sektöre yönelik envanter çalışması ile küresel marka potansiyeline sahip firmalar tespit edilmeli” dedi. Kamunun, öncelikli olarak müşterek sorumluluk getirmesi ve son alıcı konumundaki müteahhitlerin, asansör firması ve bakım firmalarının yanında ilk 10 yıl boyunca sorumlu tutulması gerektiğini vurgulayan Targıt, denetim firmalarının ve yetkilerinin yeniden düzenlenmesinden, ihracat yapan asansör firmalarında belirli yetkinliklerin aranmasına, asansörlerde enerji verimliliği belgesi zorunluluğundan, ithalata yönelik ek tedbirlere kadar bir dizi uygulamanın hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.