Dün akşam saatlerinde Başaran Holding'e ait özel jet Dubai’den dönerken İran sınırlarında düştü. Kazada Başaran Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mina Başaran ve 7 arkadaşı ile birlikte tüm uçak mürettebatı hayatını kaybetti. Mina Başaran, MAG Mart sayısı için röportaj vermişti.

Samimi ve içten tavırları ile bilinen Mina Başaran, “ Araştırmacı kişiliğimi ve enerjik tavrımı her yaptığım işte sergilerim. Genel olarak sorumluluk almayı ve öğrenmeyi seven biriyim. Bunu iyi bir avantaj olarak görüyorum" diye kendini anlatmıştı. Mina Başaran, başarılı iş kadını olmak isteyen kadınlara; daha çok kendi ayakları üzerinde durabilen, değer yaratan, güvenilen, yenilikçi, aynı zamanda cesaretli bireyler olmayı hedeflemelerini tavsiye etmişti.

Başarıyı nasıl tanımlarsınız? Başarının parametreleri nelerdir sizce?

Gerçek başarının arzuladığın ve inandığın konularda elinden gelenin en iyisini ortaya koymak olduğunu düşünüyorum. Konuya, kazanmak ya da kaybetmek olarak yaklaşmıyorum. Kısaca başarı, hangi konuda olursa olsun, o işi en iyi şekilde sonuçlandırmaktır. Bu güne kadarki sorumluluklarımı en iyi şekilde yerine getirerek şu anki konumumu hak etmem en büyük şahsi başarımdır.

Başarılı bir iş kadını olmak isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?

Daha çok kendi ayakları üzerinde durabilen, değer yaratan, güvenilen, yenilikçi, aynı zamanda cesaretli bir birey olmayı hedeflemelerini tavsiye ederim.

İş hayatında size başarıyı getiren, farklılık yarattığınız alanlar neler oldu?

Her konuda mükemmeliyetçi bir yaklaşımım var. Bu beni ve çevremdekileri biraz fazla yorsa da sonuçları bizi mutlu ediyor. Araştırmacı kişiliğimi ve enerjik tavrımı her yaptığım işte sergilerim. Genel olarak sorumluluk almayı ve öğrenmeyi seven biriyim. Bunu iyi bir avantaj olarak görüyorum. Edindiğim bilgi birikiminin her geçen gün şirketimize daha fazla fayda sağlayacağına inanıyorum.

İş hayatında taviz veremeyeceğiniz prensipleriniz nelerdir?

Güven ve sürdürülebilirlik benim için çok önemli. Etik değerleri ve her ilişkide olduğu gibi saygı ve özveriyi de unutmamak gerek…

Türkiye'de kadınların iş hayatındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel olarak kadınlar, erkeklere göre iş hayatında daha büyük özveriyle çalışmak zorunda kalıyor. Kadınların detaycı ve titiz çalışma prensiplerine sahip olması, iş hayatında daha kararlı olmalarıyla sonuçlanıyor. Farklı bakış açılarıyla toparlayıcı ve üretken yapıları, çalışma hayatına ekstra katkı sağlıyor. İletişim becerileri yüksek olduğundan özellikle satış ve pazarlama süreçlerinde çok daha aktif ve başarılılar. Sürekli değişkenlik gösteren sektörlerde de bunu başarmak büyük sorumluluk.

Daha iyi noktalara gelebilmek için nasıl desteklenmeleri gerekiyor sizce?

Hangi alanda olursa olsun Türk kadının çözüm bekleyen en büyük sorunu “fırsat eşitsizliği”. Bu durum kadını; eğitimden, iş hayatından ve dolayısıyla tüm iktisadi faaliyetlerden soyutluyor. Kadını dışa bağımlı hale getiriyor. Toplum içinde pasif bir statüye itiyor.

Temelde cinsiyet değil, birey bilincinin oluşturulması gerekir diye düşünüyorum. Bu anlayışın benimsenmesiyle yükselen farkındalık, beraberinde kadının toplumda güçlenmesini sağlayacaktır. Maalesef ki ülkemizde kadınların sosyal ve aile yaşamlarında ciddi sorunları var. Ülkemizde bu konuda her ne kadar sivil toplum örgütleri bulunsa da yetersiz kalıyor. Sayılarının nitelikleriyle birlikte artırılması gerekir. Ayrıca gerektiğinde pozitif ayrımcılık da yapılmalı. Bu durum kanunlarla desteklenmeli. Özellikle iş dünyasında bu konuda örnek gösterilecek başarılı durumlar var.

İşten arta kalan vakitlerinizde dinlenmek ve eğlenmek için neler yapıyorsunuz?

Seyahat etmeyi çok seviyorum, bu yüzden her fırsatta keyif aldığım yerlere gidiyorum. Boş bulduğum anlarda da spaya gidip dinlenmek çok iyi geliyor, tazelenip yoğun tempoya adapte olabiliyorum. Alışverişi de unutmamak gerek; kendimi en güzel ödüllendirdiğim şeylerden biri.