Yaşam kalitesini en fazla etkileyen faktörlerin başında uyku kalitesi geliyor. Sağlıklı bir uyku elde edebilmenin yolu ise doğru uyku ekipmanları seçebilmekten geçiyor.





Peki, omurga sağlığı için yatak seçimi nasıl olmalıdır? Yatak seçiminin uyku üzerindeki etkisi nedir? Bambi Yatak için açıklamada bulunan Central Hospital’dan Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Özlem Çakır, kaliteli bir uykuya kavuşmanın püf noktalarını paylaşıyor.









Omurganın
gün içerisinde aldığı duruş pozisyonunu uyku sırasında da
sağlamak omurga sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Bu
nedenle tercih edilecek yatakların, omurganın ve disklerin üzerine
en az yükün bindiği uyku pozisyonlarına elverişli olması şartı
taşıyor. Uygun sayılabilecek yatağın ise orta sertlikte, kişiden
en az 20 cm uzunlukta ve en az 95 cm genişlikte olması gerekiyor.
Yatağın yaylarının ve süngerinin esnekliği ise uzun süreli
kullanıma dayanıklı olmalıdır. Bunların yanı sıra uygun
yatak, vücut ısısını koruyan, hava dolaşımını sağlayan ve
nem oluşumuna engel olan özelliklere sahip olandır.





Uyku,
NonREM ve REM olmak üzere iki evreye ayrılır”





Bu
noktada çok sert ya da çok yumuşak yatakların bir müddet sonra
gerekli duruşun devamlılığını yitirmesine neden olabileceğinin
altını çizen Central
Hospital Nöroloji Uzmanı Uzm. Dr. Özlem Çakır,
Omurganın
gerekli duruşu sağlayamaması ve normal eğriliklerini koruyamaması
zaman içerisinde omurga eğriliklerinin artışına ya da
bozulmasına yol açabilir. Bu durum da bel ve sırt ağrılarının
oluşmasına zemin hazırlayabilir. İlerleyen dönemlerde ise
omurgada ciddi hasarların gelişmesine sebep olabilir. Bu yataklar
ayrıca diskleri de olumsuz yönde etkileyebilir
.
Ayrıca
uyku, NonREM ve REM olmak üzere iki evreye ayrılır. NonREM kendi
içinde üç ayrı evrede incelenir. 1. evre uykunun yüzde 5’lik
bölümü kapsarken, 2. evre yüzde 45-55’ini, 3. evre ise yüzde
20-25’ini oluşturur. Geri kalan yüzde 20-25’lik uyku dönemi
ise REM uykusu olarak adlandırılır. Sağlıklı ve kaliteli uyku
için düzenli yatış ve kalkış saatlerine uyulmalı, yatmadan
önce stresli aktivitelerden, yoğun fiziksel egzersizlerden, aşırı
yemek yemekten ve uyarıcı ilaç ya da içeceklerden uzak
durulmalıdır. Ayrıca yatak odasının sessiz ve karanlık, ısı
ve havalandırmasının da yeterli düzeyde olması gibi birtakım
kurallara dikkat edilmelidir. Bunların yanı sıra yatma saatinde
çok aç ya da çok tok olmamaya ve uyku hissi gelmeden yatağa
girmemeye dikkat edilmelidir.” diyor.





Uyku
süreci yetişkin bireyler için 4-11 saat iken, yenidoğanlar için
16-18 saat aralığındadır”





Normal
uyku süresinin kişinin gereksinimine, yaş dönemine ve genetik
özelliklerine göre değişiklik gösterdiğinin altını çizen
Nöroloji
Uzmanı Uzm. Dr. Özlem Çakır
,
Bu
süre, yetişkin bireyler için 4-11 saat iken, yenidoğanlar için
16-18 saat aralığındadır. Çünkü çocuklukta uyku gereksinimi
ve süresi daha uzun olur. Ayrıca çocuklarda uyku sürecinin büyük
bir kısmı rüyalı uykudan (REM) oluşur. Bu uykunun süresi çocuk
büyüdükçe azalırken, özellikleri de yetişkin uykusuna benzer
içerik kazanmaya başlar. Günün tüm yorgunluğunun ve stresin
atıldığı tek alan uyku sürecidir. Sağlıklı bir uykunun
sağlanamaması ise yaşam kalitesinde düşüş, iş performansında
azalma, psikolojik ve medikal hastalıklar gibi sorunları
beraberinde getirebilir. Bu nedenle omurgayı ve bel sağlığını
koruyan ortopedik özelliklere sahip yataklar, sağlıklı bir uyku
için oldukça önemlidir.”
açıklamalarında
bulundu.