Son aylarda döviz ve altın gibi yatırım araçlarındaki anlık artışlar nedeniyle gayrimenkulden uzak duran yatırımcılara, konut maliyetlerindeki artış ve “doğal konut ihtiyacı”’nı dikkate alarak yatırımlarının seyrini gayrimenkule yönlendirmeleri önerildi.


Başkent başta olmak üzere 20 yıldan beri yurt içi ve dışında çok sayıda nitelikli inşaat projesine imza atan YP İnşaat’ın Yönetim Kurulu Üyesi Osman Cem Çankaya, dövizde son bir yıllık getirinin yüzde 35’lerde olmasına karşın gayrimenkulde bu oranın yüzde 11’lerde kaldığını anımsattı.

Uzun yıllar ortalamasına bakıldığında gayrimenkuldeki getirinin dövizden yüksek olduğunu anlatan Çankaya, bunda Türkiye’nin büyüme hızı, genç nüfustaki artış, artan aile sayısı ve kentsel dönüşüm gibi nedenlerin rolü bulunduğunu kaydetti.

Osman Cem Çankaya, yıllık 1 milyonu aşan konut üretiminin en az 700 bininin nüfus artışı ve evliliklerden kaynaklanan “doğal ihtiyaç” olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Yani her yıl en az bu kadar konut üretmemiz gerekiyor ki zorunlu ihtiyacımız karşılansın. Evet konforun, gelir düzeyinin artması ile bu rakam son yıllarda biraz yükseldi ama biz bunu olağan karşılıyoruz. Türk insanı ekonomik verilerdeki tüm olumsuzluklara karşın halen nitelikli, yaşam standardını yükseltecek, düzey atlatacak konut arayışını sürdürüyor. Bunu Ankara’da yaptığımız son projelerimizde, özellikle de Koordinat Çayyolu’na gelen talepten açıkça görüyoruz. Yani doğru lokasyonda, hedef kitleye uygun planlanan konut, yatırımcısına her zaman kazandırıyor. Ancak bizim asıl öngörümüz konutun önümüzdeki süreçte yatırımcısına daha da kazandıracağı. Bir süreden beri sabit kalan fiyatlar, girdisinin önemli bölümü dövize bağlı olan sektörde fiyat artışını kaçınılmaz kılacak. Bunu da hemen önümüzdeki aylarda göreceğiz. Onun için yatırımcılara şu an en iyi yatırımın konut olduğunu söylemek istiyorum, yani bence şimdi nakitten çıkma zamanı. Tabi bunun için hükümetin konut faizine yönelik hamleleri de bir an önce atması gerekiyor.”

Osman Cem Çankaya, inşaat sektörüne ilişkin son düzenlemeleri de dikkatle izlediklerini belirterek, 35 yıl sonra getirilen imar affının ardından, belediyeler ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasındaki uyumun artırılması ve Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulacak yerel yönetimler kurulunda yer alacak kişilerin sektöre hakim olmalarının inşaat sektörünün geleceği açısından büyük önem taşıdığının altını çizdi.