Şehirlerin omurgasını oluşturan binaların değişen yaşam alışkanlıkları ile giderek artan güvenlik ihtiyaçlarına cevap vermesi gerektiğini söyleyen Özdemir, “Ülkemizin bir deprem bölgesi olduğu gerçeğini göz ardı etmeden kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verirken, geniş yeşil alana sahip, fonksiyonel, konforlu, güvenli ve sürdürülebilir yaşam alanları inşa ederek kontrolsüz şehirleşmeye son vermeliyiz” dedi.
Geçmişten günümüze çok sayıda kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan şehirler, gelişen teknoloji ve yaşam biçimleriyle büyük bir dönüşümden geçiyor. Bu dönüşümün bir sonucu olarak şehirlerin planlı ve sürdürülebilir bir büyüme gösterebilmesi için inşaat sektörüne büyük görev düşüyor. Şehirleri sürdürülebilir bir geleceğe taşımanın yolunun doğru yapılanmadan geçtiğini kaydeden Siltaş Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Özdemir, 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü kapsamında şu açıklamalarda bulundu:
“Sürdürülebilir bir gelecek için öncelikle şehir planlamasının bütüncül bir yaklaşımla ele alınması gerekiyor. Çünkü şehirlerimiz güvenle yükselen binalarla kimlik kazanıyor, büyüyor ve gelişiyor. Özellikle büyük şehirlerde yaşanan sorunların pek çoğu kontrolsüz şehirleşme sonucu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla inşaat profesyonellerinin projelerini kapsamlı ve detaylı olarak geliştirmesi gerekiyor. Projelerin bulunduğu bölgenin mimari dokusuna uyum sağlaması, ihtiyaçlara cevap vermesi, çözüm odaklı yaklaşımlar sunması, çevreci bir anlayışla yükselmesi ve konut sahiplerinin yaşamını kolaylaştırırken bölge halkını da mutlu etmesi çok önemli. Yeşil alanı bol, enerji ve su verimliliği sağlayan, çevre dostu projeler şehirlerin sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıyor. Tüm projelerimizi bu anlayışla inşa ederek sürdürülebilir şehirler tasarlayabiliriz.”
“Kentsel dönüşüm ihtiyaçtan öte bir zorunluluk”
Deprem gerçeğini göz ardı etmeden kentsel dönüşüm projeleriyle riskli ve güvensiz binaların ivedilikle yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Murat Özdemir, “Deprem kuşağında yer alan ülkemiz için kentsel dönüşüm ihtiyaçtan öte bir zorunluluk. Deprem tehdidine karşı bu projelere ağırlık vermeliyiz. Bir yandan riskli ve güvenli binaları dönüştürürken diğer yandan da yeni projeleri Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak, kaliteli mühendislik hizmeti altında, ileri teknoloji malzemelerle tasarlayarak depreme karşı topyekûn önlem alabiliriz. Şehirlerimizi güvenli, yenilikçi ve sürdürülebilir binalarla geleceğe hazırlayabiliriz” şeklinde konuştu.
“Şehirlerimizin sürdürülebilirliğini destekliyoruz”
Siltaş Yapı olarak hayata geçirdikleri her projede bütünlükçü bir bakış açısıyla ilerlediklerini söyleyen Özdemir; “Projelerimizi tasarlarken her unsuru en ince ayrıntısına kadar planlayarak yaşam alanlarının dönüşümüne yönelik yeni konseptler geliştiriyoruz. Bir projeye başlamadan önce bölgeyi derinlemesine analiz ediyor; semtin mimari dokusuna, ihtiyaç ve taleplerine uygun olarak tasarım geliştiriyoruz. Projelerimizi en yeni deprem yönetmeliğine uygun olarak yüksek standartlarda ve ileri inşaat teknolojileri kullanarak inşa ediyoruz. Sektördeki tecrübemizle inşa ettiğimiz her projemiz ile şehirlerimizin sürdürülebilirliğini destekliyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Siltaş Yapı Hakkında
Temel yapı taşları tecrübe, güven ve kalite olan Siltaş Yapı, iş dünyasındaki 40 yılı aşkın köklü geçmişinde biriktirdiği tecrübe ve güvenin ışığında 2011 yılından bu yana inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor. İnsan odaklı ve kente değer katan yapılar inşa eden Siltaş Yapı, bugüne kadar ağırlıklı olarak Pendik, Kartal, Maltepe aksında iş merkezleri, Siltaş Safir Park, Siltaş Teras Park, Siltaş Mavi Park, Siltaş Flora Park, Siltaş Nova Park, Siltaş Marina gibi çok sayıda yeni nesil konut projelerini hayata geçirdi. 2022 yılında Pendik’in en büyük kentsel dönüşüm projesi Siltaş Panorama’ya start veren, 2023 yılında ise yine Pendik’te Siltaş Korupark ve Sancaktepe’de Siltaş Comfort projelerine başlayan Siltaş Yapı, şimdi de Pendik Yenişehir’deki yeni projesi Siltaş Premium ile prestijli yaşamın tanımını değiştirmeye hazırlanıyor.