GYODER Başkanı Feyzullah Yetgin, sektörde olağanüstü bir durgunluk olmadığını, ilk 6 ay performansının geçen yılın aynı dönemiyle başa baş olduğunu söyledi. #İşiniAnlat'a konuşan Yetgin, "Türkiye'de konut sektörü dinamikleri çok kuvvetli, konuta talep bitmez" dedi.


Büyümenin itici güçlerinden biri olan inşaat sektöründe 11 gün önce yeni bir konut kampanyası başladı. 31 Ekim'e kadar devam edecek kampanya ile 100 bin konut satılması hedefleniyor. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Feyzullah Yetgin,  #İşiniAnlat'a kampanyadaki son durumu, inşaat- sanayi tartışması, Fikirtepe'de gelinen son noktayı ve sektörün geleceğini anlattı.

'OLAĞANÜSTÜ BİR DURGUNLUK YOK'
Gayrimenkul sektörün durgunluktan kurtulması için Çevre ve Şehircilik Başkanlığı desteğiyle 29 Ağustos'ta yeni bir kampanya düzenlendi. 31 Ekim'de sona erecek kampanyada gelinen son nokta ne?

Sektörde olağanüstü bir durgunluk yok. İlk 6 aylık performans geçen yılın aynı dönemiyle başa baş. Öte yandan kampanyaya ilgi yoğun. İlk günden itibaren satış ofisleri ve call center'larda ciddi bir hareketlilik oldu.GYODER olarak, kampanyada, 21 üyemizin toplam 77 projesiyle yer alıyoruz.

Önceki kampanyalarda bankalar da yer almıştı ancak bu kez yoklar. Neden? Bu durum kampanyayı nasıl etkiliyor?

İdeal olan bu finansmanın finansal kuruluşlar tarafından yapılması. Ancak 15 Mayıs'tan sonraki faiz artışlarıyla birlikte konut kredileri yüzde 1'in üzerine çıktı. Bu kampanyada ise 120 ay vadeyle yüzde 0.98 faiz sunuluyor.

'FİYATLAR KADEMELİ OLARAK ARTACAK'
Altın ve dövize endeksli sabitlenmiş kur ve değer gibi farklı ödeme planları söz konusu. Dövize endeksli sabitlenmiş kura başvurular ne durumda?

Rakam açıklayamayız ama kampanya özellikle bekle-gör durumundaki konut alıcılarını harekete geçirdi. Kampanyanın en önemli cazibe noktalarından biri de maliyet baskılarına rağmen fiyatı artırmadan 31 Ekim'e kadar alım imkânı sunuyor olması. Sonrasında tedrici olarak da bu fiyatların artması gerekiyor.

'VATANDAŞLIK HAKKININ 300 BİN DOLARA İNDİRİLMESİNİ BEKLİYORUZ'
Kur artışı yabancı ilgini artırdı mı?
Kur artışı, yabancılar ve yurtdışındaki gurbetçiler için Türkiye'yi cazip hale getirdi. Geliri döviz olanlar için avantaj ortaya çıktı. Yabancılara yapılan konut satışları; 2018 yılı ikinci çeyrek sonu itibarıyla, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23,15'lik büyüme ile 11 bin 816 adet seviyesine yükseldi. 1 milyon dolarlık gayrimenkul alımı yapan yabancıya vatandaşlık hakkı tanınması şartını 300 bin dolara indirilmesi konusunda, bakanlıkla görüşmelerimiz oldu.Meclis açıldığında dikkate alacaklarını söylediler.

Yabancıya satışın ihracat sayılması yönünde de talebiniz vardı. Burada son durum nedir?

Döviz kazandırıcı işlemler kapsamında sayılması için beklentimiz devam ediyor.

'PLANLAMA ÇOK ÖNEMLİ'
Kurdaki hareketlilik inşaat maliyetlerini de artırdı. Konut sektörü bu durumdan nasıl etkilendi?

Dövize bağlı malzeme kullanımı oranı inşaat sektöründe çok yüksek değil biz yüzde 80-90'lar mertebesinde yerli ürün kullanıyoruz. Kalan kısmın marka tercihlerini alışkanlıklarını değiştirmesiyle minimize edilmesi mümkün.

Peki demir fiyatlarındaki artışın etkisi...
Demir fiyatlarındaki artışın çok ciddi etkisi oldu.

Kamu müteahhitleri acilen ‘fiyat farkı kararnamesi' çıkarılmasını istedi, bazı şirketler de projelerini durdurduklarını açıkladı. Eğer durgunluk yoksa bu durum neden kaynaklanıyor?

Planlama çok önemli hayatın her alanında olduğu gibi inşaatta da böyle. Arz talep dengesine uygun, hesaplı kitaplı yatırımlar yapılmalı. Esasen Türkiye'de konut sektörü dinamikleri çok kuvvetli bu ihtiyaç bitmez.

'İSTANBUL FİNANS MERKEZİ'NDE İNŞAAT TARAFI YÜRÜYOR''
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesi ne durumda? Hedeflenen tarihe yetişecek mi?

İstanbul Uluslararası Finans Merkezi, başkanımızın vizyon projelerinden birisi. Maliyet artışlarına rağmen hedefimiz 2020'de bitirmek. İnşaat tarafı yürüyor.

'İNŞAAT 250'YE YAKIN ALT SEKTÖRÜ ETKİLİYOR'
Konut sektörü için son 4-5 ayda 6 teşvik açıklandı. İnşaat ve sanayi tartışmaları yeniden alevlendi. Bu teşvikler olmasaydı nasıl bir tabloyla karşılaşacaktık?

İnşaat 250'ye yakın alt sektörü etkiliyor. Halısından beyaz eşyasına kadar pek çok ürünü etkiliyor Bunlar da sanayi kapsamında. Yurtdışı müteahhitlik de bir sanayi. Bunu yadsımamak lazım.Tüm hedefler önemli, birini diğerini tercih etmek  değil. Elbette bizim daha fazla üretmemiz ihraç etmemiz, tasarrufları finansman sistemine sokmamız gerekir. İhtiyaçlar hiyerarşisinde barınma ikinci sırada geliyor. İnsanlık var oldukça bu ihtiyaç devam edecek.

'EMLAK KONUT GYO DA KİRA SERTİFİKASI İHRACINA HAZIRLANIYOR'
Finansal enstrümanların çeşitlendirilmesi sık sık gündeme geliyor. Halk GYO 100 milyon TL nominal değerli kira sertifikası ihraç ederek bu konuda başı çekmişti ancak diğer GYO'lardan böyle bir adım gelmedi. Neden?

GYO olarak Halkbank ilk kira sertifikasını yaptı. Çok yakında Emlak Konut GYO, aynen bizim çıkardığımız modelle sanıyorum yine aynı rakam üzerinden bir ihraç yapacaklar.

'GAYRİMENKUL SERTİFİKASINDAKİ DÜŞÜŞ KONJONKTÜREL'
Küçük yatırımcının, gayrimenkul projelerine borsada pay senetleri üzerinden ortak olmasını sağlayan gayrimenkul sertifikasındaki fiyat düşüşleri dikkat çekiyor. Bu düşüş ne zaman duracak?

Türkiye'de gayrimenkul sertifikası ihraç edilen projelerin teslimi ve sonrasındaki ortalama fiyatları emsal fiyatlar mertebesine diğerlerine gelecek. Bahsettiğiniz etkiler konjonktürel.

'FİKİRTEPE'DE MAKULÜN ÖTESİNDE TALEPLERLE ANLAŞMA YAPILDI' 
Türkiye genelinde 7.5 milyon konutun dönüşmesi gerekiyor ancak ilk pilot proje Fikirtepe'de gelinen nokta ortada. Neden böyle oldu? Kentsel dönüşüm için bundan sonra nasıl bir yol izlenmeli?

Kentsel dönüşümdeki sıkıntılar Fikirtepe özelinde bir deneyim. Türkiye genelinde 7.5 milyon konutun dönüşümünden bahsediyoruz. Sürdürülebilir anlaşmalarla doğru yapıyı kurmalıyız. Fikirtepe'de makulün ötesinde talepler ile anlaşmalar yapıldı ve tıkanıklıklar yaşandı. Bir musibet bin  iyidir derler öğrendik öğreniyoruz. Kentsel dönüşüm kamunun süpervizörlüğü olmadan yapılamaz. Belli rollerde merkezi otorite, belli rolde yerel idare veya TOKİ gibi kurumlar olmalı. Parsel bazında değil adalar bazında yapılmalı.