Üretim maliyetinin yüksek olduğu yapı sektöründe endüstriyel tasarım sayesinde tasarruf etmek mümkün oluyor. Ürüne ait parça sayısını azaltmak, teknik detayları basitleştirmek hem uygulama sürecini hızlandırıyor, hem de ürünün etiket fiyatına doğrudan yansıyarak artı değer oluşturuyor. 





Özellikle yapı sektörü söz konusu olduğunda alüminyum kullanımı öne çıkıyor. Ne kadar az alüminyum o kadar az maliyet demek. Endüstriyel tasarım sayesinde parçalar üzerindeki gram seviyelerindeki azaltmalar üretim maliyetlerinde ciddi bir tasarruf sağlıyor. 





Günlük hayatımızın her anında bize eşlik eden, hayatımızı kolaylaştıran her türlü ürün veya ürün parçaları aslında endüstriyel tasarım ürünü. Su içtiğimiz bardak, klavyemiz, sandalyemiz, arabamız, trafik levhaları, saatimiz, termometre, oyuncaklar, gözlüğümüz, çantamız… Farkında olmasak da hayatımıza her yönden güzellik katan, yaşamımızı kolaylaştıran tasarımlar sadece görünümleriyle bu işlevi gerçekleştirmiyorlar, daha doğrusu görünümleri yaşamımıza sadece estetik bir katkı değil, fonksiyonellik, kullanım kolaylığı, ergonomi gibi unsurları da taşıyor. 





Üretimdeki fayda elbette sadece son tüketiciyi kapsamıyor. İnşaattan makine sektörüne kadar hemen her alanda endüstriyel tasarımın izleri var. Bu sayede hem birim fiyatını düşürerek üretim maliyetinden; hem de katma değerli üretim sayesinde zamandan tasarruf etmek mümkün oluyor. 





3 ton daha az alüminyum





Mordag Design Studio’nun yapı sektörü için tasarladığı ürünler tam da bu amaca hizmet ediyor. 2007 yılında Endüstriyel Tasarımcı Mete Mordağ tarafından kurulan Mordag Design Studio işlevsel tasarımlarıyla öne çıkıyor. Asteknik için tasarladığı iki ürün hakkında bilgi veren Mete Mordağ şunları söylüyor: “İlk ürünümüz dilatasyon profilleri. Bu sistemler AVM, hastane, otopark gibi büyük yapı projelerinde kullanıyor. Örneğin, İstanbul’da 125 bin metrekarelik AVM projesinin dilatasyon sistemlerine yaklaşık 2,5 kilometre uzunluğunda veya 20 ton alüminyum profil harcanır. Asteknik için tasarlanan dünyada patentli sistem özel kesit tasarımları sayesinde piyasadaki standart bir dilatasyon profiline kıyasla yüzde 15 daha az alüminyum kullanır. Bu, sadece bu büyüklükte bir AVM projesi için 3 ton alüminyum tasarrufu demektir. Diğer ürünümüz de dış mekân profil paspas sistemleri. Kurumsal yapı projelerinde bina girişlerinde kullanılıyor. Bu ürün grubunda da pahalı bir malzeme olan alüminyum tüketimi oldukça yüksek. Tasarım detaylarında elde ettiğimiz malzeme azaltma yine doğrudan birim maliyetlere yansıyarak proje için oldukça karlı sonuçlar doğurmuştur. Bunun tasarımın modülarite detayları (aynı parça üzerinden farklı kombinasyonların yaratılabilmesi) firmanın birçok farklı ürün kombinasyonunu çok daha az kalıpla elde edebilmesini sağlayarak yatırım maliyetlerini azaltmıştır.”





Her projede yüzde 12 tasarruf





İç ve dış alanlarda mimari çözümler sunan, alanında önde gelen firmalardan biri olan Palmiye için tasarladığı açılır kapanır Skyroof Biyo-klimatik Panelli Pergola sistemi için de aynı tasarruftan bahseden Mete Mordağ sözlerine şu şekilde devam etti: “Tek bir residence projesi için yine yaklaşık 2,5 ton alüminyum profil harcanabiliyor. Bu tip projelerde kullanılan özel kesitli yüksek finish kalitesindeki alüminyumun kilo fiyatı 100 liralara yaklaşıyor. Palmiye’nin bir yılda dünyanın dört bir tarafından topladığı siparişler düşünüldüğünde Skyroof projemizin tasarım sürecinde profil kesitlerinde elde ettiğimiz yüzde 12’lik azaltma bir yılda çok ciddi tasarrufları mümkün kılıyor.”