Yeni yıla sayılı günler kala, zincir marketlerin rafları yılbaşı sepetleriyle dolmaya başladı. Ancak bu yıl, yılbaşı sepetlerindeki fiyat artışları dikkat çekiyor. Geçen yıla oranla fiyatların neredeyse iki katına çıktığı belirtiliyor. Bu durum, ekonomik koşullar nedeniyle yeni yılı evde daha hesaplı bir şekilde kutlamak isteyen yurttaşları bile zor durumda bırakıyor.
Yılbaşı sepetleri, genellikle çikolata, kuruyemiş, içecek, atıştırmalık ve çeşitli ikramlıkları içeriyor. Ancak bu ürünlerin fiyatlarındaki artış, sepetlerin toplam maliyetini ciddi şekilde etkiliyor. Geçtiğimiz yıl 300-400 TL arasında değişen yılbaşı sepetleri, bu yıl 600-800 TL bandında alıcı buluyor. Daha lüks içeriklere sahip sepetlerde ise fiyatlar binlerce lirayı bulabiliyor. Bu artış, yurttaşların yılbaşı alışverişini yaparken iki kez düşünmesine neden oluyor.
Evde yılbaşı kutlamaları, geçmişte ekonomik bir alternatif olarak görülürken, bugün bu seçenek bile lüks haline gelmiş durumda. Market fiyatlarının yanı sıra, yılbaşı sofralarını süsleyen gıda ürünlerindeki zam oranları da yılbaşı bütçelerini zorlayan bir diğer etken. Artan maliyetler, birçok ailenin yılbaşını daha sade bir şekilde karşılamasına yol açıyor.
Bu yıl, yılbaşı sepetleri yalnızca birer hediye veya kutlama aracı değil, aynı zamanda ekonomik durumun bir yansıması olarak görülüyor. Yurttaşlar, bu zorlu koşullarda yeni yılı umutla karşılamaya çalışırken, sevdiklerine hediye almak veya sofralarını süslemek için daha yaratıcı ve ekonomik yollar arıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), tüketici fiyatlarındaki yıllık artışı yüzde 62 olarak açıklasa da, market raflarındaki gerçek durum çok daha çarpıcı. Tüketici davranışlarını gözlemlemek adına oluşturulan ve fiyat değişimlerini somut olarak ortaya koyan 35 adet üründen oluşan "butik sepet", bir yıl içinde yüzde 100 oranında zamlandı. Geçtiğimiz yıl 595 liraya dolan bu sepet, 2024 yılı sonunda 1195 liraya yükseldi.
Bununla birlikte, alışveriş alışkanlıklarında da değişim gözleniyor. Geçen yıl marketlerde yer alan “klasik sepet”lerin yerini daha geniş içerikli “premium sepet”ler aldı. Üç parça daha fazla ürün içeren ve nispeten zenginleştirilmiş bir içeriğe sahip olan bu “premium sepet”ler, 1395 lira gibi yüksek bir fiyatla raflardaki yerini aldı. Ancak bu sepetlerde dikkat çeken bir detay var: Alkollü içeceklere artık yer verilmezken, yerine kahve, meyve suyu, kola ve enerji içecekleri eklenmiş durumda. Cips, kuruyemiş ve çikolata gibi atıştırmalıkların bulunduğu bu sepetler, geçmiş yıllardaki içerik çeşitliliğini kaybetmiş durumda.
Enflasyonun Yansıması: Evde Kutlamalar Bile Lüks Hale Geliyor
Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, sepet fiyatlarındaki bu artışın, resmi enflasyon rakamlarıyla çeliştiğini ve halkın alım gücünü ciddi şekilde zorladığını belirtiyor. Deniz, TÜİK’in 2024 yılı için enflasyonu yüzde 60 seviyesinde açıklamasına ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın yüzde 44 olarak öngörmesine karşın, özellikle gıda gibi temel tüketim ürünlerindeki fiyat artışının yüzde 100’lere ulaştığını ifade etti.
“Yılbaşı sepetleri, özellikle ekonomik nedenlerle yılbaşını evinde kutlamayı tercih eden tüketiciler için cazip bir seçenekti. Ancak görünen o ki, bu fiyatlarla artık evde bile ağız tadıyla kutlama yapmak neredeyse imkânsız hale geliyor. Tüketicinin alım gücü düştükçe, temel ürünlere bile ulaşmak zorlaşıyor.”
Tüketicinin Değişen Tercihleri
Artan fiyatlar ve daralan bütçeler, tüketicilerin sepet tercihlerini de etkiliyor. Daha önce geniş bir yelpazeye sahip olan sepet içerikleri, artık temel gıda ve içeceklerle sınırlı hale geliyor. Bu durum, Türkiye'de ekonomik dalgalanmaların günlük yaşama nasıl doğrudan etki ettiğini gözler önüne seriyor.
Yılbaşı gibi özel zamanlarda bile kutlama yapmanın lüks haline gelmesi, ekonomik zorlukların tüketici alışkanlıkları üzerindeki derin etkisini yansıtıyor. Bu gelişmeler, yalnızca bireysel yaşamları değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve paylaşım kültürünü de derinden etkiliyor.