Bu doğrultuda, doğru varlık yönetimi, piyasaların gelişimi adına büyük önem taşıyor. “Crypto Trader Digest” serisiyle gündeme ve piyasalara dair analizler yayımlayan global kripto para borsası BitMEX, serinin “White Man” başlıklı yazısında varlık yönetiminin temel hususlarını açıkladı.
TradFi sisteminde servet yönetimini bireysel olarak yönetemeyen kullanıcılar, zaman zaman sektöre hâkim olan tecrübeli varlık yöneticilerinden destek alabiliyor. Sektör hakkında yetersiz bilgisi ve deneyimi olan yatırımcılar da servetlerini daha doğru bir şekilde yönetmek adına varlık yönetimi uzmanlarına danışabiliyor. Bu noktada varlık yönetim şirketleri önemli bir rol oynuyor. Blog yazılarıyla devamlı olarak gündem ve piyasalara dair güncel analizler yayımlayan BitMEX, “Crypto Trader Digest” serisinin “White Man” başlıklı bölümünde ise varlık yönetiminin püf noktalarını kamuoyuyla paylaştı.
“Bir varlık yönetimi şirketini yürütmek zor ve maliyetli bir süreç. Öncelikle yasal düzenlemelere uygun bir şekilde süreci takip ettiğinizden emin olmanız gerekiyor. İş süreçlerini yürütürken doğru bir işleyişi sürdürmek adına spesifik alanlarda uzmanlaşmış birçok çalışana ihtiyaç duyuluyor. Ekosistemde başarılı olmanın yolu ise büyük bir varlık havuzunu yönetmekten geçiyor.
Bir varlık yöneticisinin desteğini almak isteyen biri için en ayırt edici faktör yönetim ücretleri olarak biliniyor. Özellikle daha büyük oranda fon yöneten varlık yöneticilerinin ücretlerini belirleme konusunda çok daha fazla esnek hareket edebiliyor. Başlangıçta birçok kişi büyük ölçüde geçmiş performansın önemli olduğunu düşünüyor. Ancak durum tam olarak böyle değil. Uzun bir süre istikrarlı şekilde iyi performans göstermenin zorluğu yeterince fark edilmiyor. Varlık yöneticilerinin geçmişteki performans kayıtları incelendiğinde kazançların birbirlerine oldukça yakın olduğu görülüyor.
Fon büyüdükçe maliyetler düşüyor
Yönetim altındaki varlıklar büyüdükçe işletmenin maliyetleri aynı oranda yükselmiyor. 1 milyon dolarlık fona sahip bir varlık yönetim şirketini işletmek, 1 trilyon dolarlık fona sahip bir yapıyı işletmeye kıyasla kayda değer bir derecede yüksek ücretlere mâl olmuyor. Bu durumda, portföy yöneticilerinin fonları ne derecede büyük olursa, maliyetler benzer oranlarda düşürülüyor ve yüksek kar marjları elde ediliyor. Bunun sonucu olarak piyasanın doğal akışında da oligopoller oluşuyor. Maliyetler yönetim altındaki varlıklardan bağımsız olarak sabit kaldığında, büyük varlık yönetim şirketleri ücretlerini küçük yöneticilerinin alabileceklerinin altına düşürüyor ve böylece küçük bütçelerle çalışan varlık yöneticilerini kolaylıkla işsiz bırakabiliyor. Bu nedenle, varlık yönetimi alanına yeni giren profesyonellerin, rakiplerin dokunamayacağı bir ürünü piyasaya sunmaları gerekiyor.
Geçtiğimiz dönemde, Bitcoin'in finansal getirisinden yararlanmak isteyen ancak fiilen teknolojiyi kullanmak istemeyen birçok insan bulunuyordu. Bir cüzdan oluşturma, özel anahtarlarını güvenli bir şekilde saklama ve Bitcoin satın alma noktasında güvenilir bir takas bulmak adına çok fazla güçlük yaşanıyordu. Yatırımcılar tıpkı diğer birçok emtia veya para biriminde olduğu gibi borsada işlem gören ve itibari para ile kolayca satın alabilecekleri bir ürün istiyorlardı. Bu noktada, yüksek yönetim ücretlerini dahi ödemeyi kabul ediyorlardı. Sonuç olarak, Piyasalardaki yatırımcılarının profesyonel desteğe duyduğu ihtiyaç her geçen gün daha da artıyor. Tüm bu veriler ışığında önümüzdeki dönemde varlık yönetimini faaliyetlerinin daha önemli bir konuma erişeceğini söylemek mümkün.”