Bir ülke düşünün ki tarihi boyunca var olan cazibesini tekrardan keşfetmeye başlamış. Bir ülke düşünün ki uzun dönemdir âtıl kalan değerlerini hatırlayıp, fayda sağlamaya başlamış...
Bunu yaparken de bu ülkeye yabancılar ilgi göstermiş: Lokasyonuna, toleransı yüksek hayat stiline, güzelim doğasına, iklimine, muhteşem kültürüne, leziz mutfağına… ve de doğal olarak Emlak’ına!
Ama, yine düşünün ki ayni ülke bu ani talebi yönetecek refleksi ve deneyimi gösteremiyor. Bu ülkede her isteyen Emlakçı olabiliyor! Hatta ülke dışından bile her isteyen ayağını Kıbrıs’a basmadan ‘Kıbrıs Emlak Uzmanı’ olabiliyor!
Öyle bir iş ki bu iş, bir eğitimi, standardı, denetimi yok. En önemlisi yasası yok, isteyen basit bir instagram sayfası açıp Kıbrıs’ta Emlakçı olabiliyor. Vergisi mi? O da sadece düzgün iş yapmaya çalışan yerli emlakçıların üzerinde. Gerisi için vergi cenneti, komisyonu vergisiz, parayı tertemiz ülkeden çıkarmak da çok kolay…
Üzülüyor insan. 20 yılını vermişsin, her türlü eğitimi almışsın, okulunu okumuşsun, düzgün iş yapmışsın… önemi yok! Herkes ayni, çünkü herkes emlakçı.
Öyle bir ülke ki burası kendi değerlerinin kıymetini bilmiyor, habersiz! Horluyor. Hep korumasız, desteksiz bırakıyor…
Sonuç mu: Çok yakında bilgisiz, deneyimsiz ve hatta kötü niyetli kişilerin elinde yüzlerce, binlerce mudiinin yaratılacak ve maalesef uzun zamandır bilinmeyen, unutulan değerlerin tekrar kaybedilecek olması.
Emlakçılık mı? Standardı olmayan, Kuzey Kıbrıs’ta Yasası olmayan ve de her aklına gelenin yapabildiği, maalesef yakında itibarı da sıfırlanacak bir kavram…