Pek çok kişi klimaların hastalıklara neden olduğunu düşünse de, aslında klimaların ve ürettikleri soğuk havanın doğası gereği zararlı olmadığı biliniyor. Uzmanlar asıl problemin, klimaların çevreleriyle nasıl etkileşimde bulundukları ve bu etkileşim sonucu ortaya çıkabilecek olumsuz koşullar olduğunu belirtiyor. Doğru önlemlerle klima kaynaklı sağlık sorunlarının önüne geçmenin mümkün olduğunu belirten Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Ürün Müdürü Erdem Süsler, önemli ipuçlarını paylaşıyor.
Klimalar özellikle yaz aylarında iç ortamları serinletmek ve rahatlatmak amacıyla yaygın olarak kullanılırken, yanlış kullanım veya yetersiz bakım sonucu sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle ev ve ofis ortamları, küf ve bakteri üremesi için ideal koşulları barındırıyorsa ya da yeterince temizlenmeyen alanlar söz konusuysa, klimalar yalnızca mevcut hastalık yapıcı alerjenleri dolaştırarak sağlığımızı riske atabiliyor. Klimanın iç ünitesindeki soğuk serpantin yüzeyinden sıcak hava geçtikte, sıcak hava içerisindeki nem yoğunlaşıyor. Serpantin yüzeyinde oluşan su damlaları direnaj tavasına düşüyor, oradan da direnaj borusuyla su dışarı atılıyor. Zamanla dışarı atılamayan su ve nemli ortam klima iç ünitesinde mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam yaratıyor. Düzenli bakımı yapılmayan bu cihazlarda bakteri ve küf oluşumu da kaçınılmaz oluyor. Dünyanın en büyük klima üreticisi olarak sektördeki global liderliğini sürdüren Gree Klima’nın Türkiye temsilcisi TLC Klima’nın Ürün Müdürü Erdem Süsler, “Klimaya düzenli bakım planlamak, buna en azından 6 ayda bir kapsamlı temizlik ve filtre değişimini dahil etmek önemli. Klima, dışarıdaki sıcaklıkla büyük bir fark yaratmayacak şekilde, sadece odayı daha serin ve rahat hale getirecek bir seviyeye ayarlanmalı.” açıklamasında bulunarak klimadan kaynaklanan hastalıkların önüne geçmenin 5 yolunu paylaşıyor.
1. Sıcaklığı doğru ayarlayın. Dış ortam ile iç ortam sıcaklıkları arasındaki farkın çok büyük olmaması gerekiyor. Klimayı dış ortam sıcaklığından 5-6 derece düşük bir seviyeye, örneğin 22-25 santigrat derece arasına ayarlamak, ani sıcaklık değişikliklerinden kaynaklanan vücut stresini önlemeye yardımcı olur.
2. Sıcaklığı kademeli olarak düşürün. Klimayı bir anda tam güçte çalıştırmak yerine, odayı birkaç derece soğutup ardından sıcaklığı kademeli olarak istediğiniz seviyeye düşürün. Bu yöntem, vücudun aniden soğuması sonucu ortaya çıkan soğuk algınlığını da engellemeye yardımcı olur.
3. Oda kapılarını aralık bırakın. Oda kapılarını sıkıca kapatmak, odanın daha hızlı soğumasını sağlarken, odalar arasında büyük sıcaklık farkları yaratabilir. Kapıları hafifçe açık bırakmak, hava dolaşımını sağlayarak odanın aşırı soğutulmasını önler ve sağlık sorunlarını azaltır.
4. Doğrudan soğuk hava akımından kaçının. Sıcak havada serinlemek cazip gelse de, klimanın soğuk hava üfleme noktasında durmaktan kaçının. Hava akışının yönünü ayarlayarak ya da farklı bir noktaya geçerek doğrudan soğuk havaya maruz kalmayı önleyebilirsiniz.
5. Klimanıza Düzenli Olarak Bakım Yaptırın. Kirli bir klima filtresi, bakteri ve alerjen kaynağı olabilir. Filtreleri düzenli olarak temizlemek veya değiştirmek, odadaki hava kalitesini korur ve hastalıkların önüne geçer. En azından 6 ayda bir kapsamlı temizlik ve bakım yaptırmak sağlığınız için önemlidir.