2023’e büyük umutlarla girdik. Her sektör için olduğu gibi inşaat ve gayrimenkulde de beklentiler geçen yıla göre daha pozitif. Yeni dönemde gayrimenkul sektöründe de çekidüzen verilmesi gereken birçok konu var.
2022’nin muhasebesini yaparken birçok argümanı göz önünde bulundurmakta yarar var. Özellikle de maliyetler kaleminde görülen artış yüzünden iştahı kaçan kendi yağında kavrulan inşaatçılar için geçen yıl pek bereketli geçmedi. Markalı konut üreticileri arasında öne çıkan firmalar ise üretimleri oranında karşılık buldular. Önceki yıla göre yüzde 150’ye varan fiyat artışının olduğu projeleri gördük. Bunların bir kısmı için gerçekçi değer artışının yaşandığını söyleyebiliriz. Ancak bir genelleme yapacak olursak, fiyat şişkinliğinin göze çarptığı bölgelerde ise durulma dönemine girildiğini görmek mümkün.
İster üretici firmalar olsun ister alıcılar hangisine kulak kabartsak, iki tarafa da maliyet hesabında hak vermek elde değil. Alıcının işinin satıcılara göre daha zor olduğunu söylersem yanlış olmaz. Pazarlık sürecinin ardından alım satım vergisi ve diğer harcama kalemlerini eklediğimizde alıcı için fatura biraz daha kabarabiliyor. Bazen pazarlama firmalarının komisyonu bile bu faturanın üstüne ekleniyor. Bu noktada özellikle acenta adı altında hizmet verenlerin elde ettiği kazanca dikkat çekmek istiyorum. Yabancıya mülk satışında rol oynayan bu şirketlerin inşaat firmaları ile yaptığı özel anlaşmaların detayı ne olursa olsun, alıcılardan elde ettikleri yüzde 10’luk kazancın oldukça yüksek görüldüğü yönünde şikayetler günden güne artıyor.
Hatta söz konusu oranlarla ilgili en büyük şikayeti inşaat şirketinin patronları tarafından kulağımıza fısıldandığını söylersem kimse şaşırmasın. Genelde yabancı çalışanlarının ağırlıklı olduğu acentaların aç gözlü huylarından vazgeçmesi piyasada oluşan fiyat köpüğünün kısmen kaybolmasına katkı sağlayacaktır. Piyasa yapıcılarının oluşturacağı denetim mekanizmasında bu gerçeği göz önünde bulundurmalarında yarar var diye düşünüyorum. Gayrimenkul acentalarının birer turizm şirketi gibi müşterilerine her türlü hizmeti verme mecburiyetlerinin olmadığını, bilmedikleri bir alanda yapacakları hizmetten fazlasıyla bedel talep ettiklerini ya da bu bedelleri aldıkları komisyonun içine kattıklarını düşünürsek, bu konuya da neşter vurulması gerektiğini belirterek, 2023’ün gayrimenkul sektörü için de geçmiş yıllardan daha bereketli ve verimli geçmesini temenni ediyorum.